“Yaşamı İyileştiriyoruz…”
Türkiye’de son yıllarda yağışların azalması, tarımda yaşanan kuraklık, sulama yapılamaması nedeni ile çiftçilerin ürünlerini arazide kaybediyor olması, rekoltede yaşanan kayıplar ve 2021 yazında Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen orman yangınları, geleceğin yetişkinlerine nasıl bir gelecek bırakacağımız kaygısını daha da arttırdı ve bir sosyal gastronomi şefi olan Ebru Baybara Demir ve ekibini bu sorunlarla mücadelede nasıl yollar izlenebileceği ve nasıl çözümler bulunabileceği konusunda harekete geçirdi.
Pazarlarda görülen manzaralar, Türkiye’de kişi başına çıkan gıda atığı, üretimin değil tüketimin gittikçe artıyor oluşu, bir süredir tarım ve gıdanın sürdürülebilirliği üzerine çalışan Ebru Baybara Demir’in düşündüğü atık projesini hem gıda israfını önleyecek hem de toprağı iyileştirebilecek “kompost ile onarma” projesine dönüştü.
Topraktan gelenin toprağa döndürülmesini anlatan Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetim Projesi, farklı sivil toplum kuruluşları, özel sektör yöneticileri ve yerel yönetim temsilcilerine anlatıldı. Diyarbakır Kayapınar Belediyesi öncülüğünde yatırım ve işletme maliyeti olmayan projenin pilot çalışmasına Nisan 2021 itibariyle Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesindeki farklı semt pazarları ile başlandı. Her gün farklı bir semt pazarından gün sonunda toplanan biyobozunur atık gıda, sıralı yığın kompostlama metodu ile kompostlanmaya başlandı. Sahadan elde edilen veriler raporlanmaya başlayarak daha önce örneği görülmemiş bir veri seti oluşturuldu. Toplanan sebze ve meyvelerin arasındaki sağlam gıda maddeleri katma değere dönüştürülerek değerlendirilmeye, değerlendirilirken de istihdam olanakları sunmaya başladı. Kompostlanabilir biyobozunur gıda atıkları kompost alanlarına transfer edilirken sağlam gıdalar paketli ürüne ya da sıcak yemeğe dönüştürülerek Aşevi ve Gıda Bankaları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.
Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetim Projesinin amacı; ortak yaşam alanı olan semt pazarlarındaki gıda atıklarını kompostlayarak topraktaki sulama ve gübre maliyetlerini azaltmak, kimyasaldan tahrip olan toprağı onarmak ve yenilemek, toprağın su tutma kapasitesini arttırarak su kaynaklarına duyulan ihtiyacı azaltmak ve böylece su kaynaklarını korumak, sağlıklı gıdalar yetiştirmek ve çiftçiyi desteklemek oldu.
Pek çok noktada başlayan orman yangınlarının ardından Diyarbakır’da başlanan projenin Türkiye’nin her yerinde uygulanması gerekliliği görüldü. Hem yanan orman arazilerinin iyileştirilmesi hem de orman arazisi yakınlarındaki tarım arazilerinin olası sel ve erozyon riskinden korunması amacı ile kompostun etkili bir yöntem olduğu sonucuna ulaşıldı. Projede yer almak isten herkes kurulan gönüllü ekipler aracılığıyla Türkiye’nin farklı şehirlerinde organize olmaya başladı. “Yaşamı İyileştiriyoruz” mottosu altında Türkiye’nin farklı bölgelerinden destek isteyen yerel yönetimlerin talep ve çağrılarına karşılık vermeye başlanarak yeni saha çalışmalarına başlandı.
Projeye ve emek verdiği her bir aşamaya inanan bir ekibin planlaması, sıkı ve koordineli çalışması, gönüllü ekiplerin motivasyonu, projeye danışmanlık yapan akademisyenlerin titiz çalışması, vizyon sahibi yerel yöneticilerin inisiyatifi ve en önemlisi kurulan sistemin düzgün işleyişi, projenin beklenen adımların ötesine geçmesini sağladı.
Gönüllü potansiyeli ve çarpan etkisi ile proje tüm ülkeye ve dünyaya örnek olacak nitelikte özel bir projeye dönüştü. Yapılan iş birlikleri projenin amacının yalnızca toprağı iyileştirmek değil, aynı zamanda yerelin de sorununu dinlemek ve değiştirmek olduğunu gösterdi.
Özverili ve koordineli çalışma ile bir sosyal kampanyaya dönüşmüş olan “Yaşamı İyileştiriyoruz”, iklim değişikliği ile mücadele, ekosistem bütünlüğünün korunması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi amaçları ile Eylül 2021 tarihinde “Yaşamı İyileştiriyoruz Çevre ve İklim Derneği’ne dönüşerek tüzel kişilik kazandı. Mart 2021’den beri toprağı onarmak ve iyileştirmek adına atılan her adım, Yaşamı İyileştiriyoruz Çevre ve İklim Derneği’nin alt yapısını hazırlamış oldu.
Şu an ”Yaşamı İyileştiriyoruz”, 52 belediyenin çözüm ortaklığı, alanında uzman 6 akademisyenin danışmanlığı ve 3500’den fazla gönüllünün desteği ile toprağın sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerin sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için çalışmalarına devam ediyor.